ERDOĞAN:TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE KDV %18'DEN %8'E İNDİRİLDİ
GÜNDEMCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir araya gelen Kabine toplantısı 3.5 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ve Rusya heyetlerinin yarın İstanbul’da yapacağı toplantı öncesi kendisinin de heyetlerle bir araya geleceğini açıkladı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"UKRAYNA-RUSYA KRİZİNDE ANLAŞMA İÇİN ÇABA GÖSTEREN TEK ÜLKEYİZ"
Ukrayna-Rusya savaşında 2014'ten beri devam eden krizin anlaşma yoluyla devam etmesi için çaba gösteren tek ülkeyiz. Bugün de her iki tarafın samimiyetine, hakkaniyetine güvendiği ülke durumundayız. Savaşan ülkeler arasındaki Dışişleri Bakanları toplantısı Antalya'da yapıldı. Yarınki müzakereler öncesinde bizler de heyetlerle bir araya gelerek kısa bir görüşme yapacağız. Zelenski ve Putin ile sürdürdüğümüz telefon trafiğinin olumlu bir istikamette seyrettiğini söyleyebilirim. "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek BMGK nezdinde küresel yönetim ve adalet sistemine olan itirazlarımızı dile getirirken de aynı hissiyata sahiptik.
Türkiye, 40 yıla yaklaşan terörle mücadele tarihinde, ödediği onca bedele rağmen aynı çizgiden sapmamıştır. Bütün bu bölgede sınır ötesi siyasi, diplomatik ve güvenlik mücadelemizi de bu anlamda yürüttük. Yıllarca birileri bizim bu medeniyet ve tarih misyonumuzu, kimi zaman küçümseyerek itibarsızlaştırmaya kalkmıştır. Ülkemizin en haklı konularda haklı olmasına rağmen yalnız bırakılmasının gerisinde bu gerçekler vardır.
"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ ENGELLEMEYİ BAŞARAMAYACAKSINIZ"
Salgının tetiklediği sağlık ve kriziler, Rusya-Ukrayna savaşıyla değişirken Türkiye büyüme stratejisinden ödün vermeden devam etmiştir. Terör örgütleriyle huzurumuza, 15 Temmuz'da istiklalimize saldıranlar, ülkemizdeki herkesi yıkıcı sonuçları altında bırakmayı planlıyordu. Salgında gelişmiş ülkeler çaresizce sağa sola savrulurken, Türkiye'nin sağlık hizmetlerini ayakta tutması birilerinin midelerine kramplar giriyordu. Aynı çevrelerin ülkemizin son 20 yılda ortaya koyduğu kalkınma hamlesinin son temsilcilerinden olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün görkemli gölgesinin altında ezildiğinin farkındayız. Orta açıklıkta, daha önce Japonya 1 numarayken şu anda bu köprümüz dünyada 1 numara olmuştur. Takdir etmeniz sizi küçültmez, aksine büyültür. Büyük ve güçlü Türkiye'yi engellemeyi başaramayacaksınız.
Ülkemizin en büyük 10 ekonomi arasına girerek kendisi ve dostları için yeni dünya inşası gayretlerini baltalayamayacaksınız.
"MİLLETİMİZLE ARAMIZDAKİ GÖNÜL KÖPRÜLERİNİ SAĞLAMLAŞTIRACAĞIZ"
Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler elbette önemli. Zorluklarımız yok mu, sıkıntılarımız yok mu, önümüze döşenen mayınlar, işimizi zorlaştıran tuzaklar yok mu? Hepsi de var. Bunların tamamının ötesinde milletimizi güçlü, irademiz, imkanımız, birikimimiz kararlılığımız var. Herkesin bir planı olabilir fakat en büyük hesap ve plan sahibi Allah'tır. Herkesin içinden geçen niyetler, kalbinden geçen aslanlar olabilir. Fakat son söz milletindir. Milletimizden gelen her karar ram olduk, teslim olduk. 2023'e kadar çalışarak, milletimizle aramızdaki gönül köprülerini daha da sağlamlaştıracağız. Bu köprü 107 yıl önce, Çanakkale'de canıyla dişi tırnağıyla yürüttüğü savaşta, bütün kahramanlarımıza minnet, şükran ifadesidir. Temelinin atıldığı günden, açılışının yapıldığı ana kadar her aşamasını adım adım takip ettiğim bu eserin, milletimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.
Boğaz'a yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyip, projeyi iptal etmek için elinden geleni yapmaya çalışmışlardır. 2. Köprü yapılırken de rahmetli Özal'a aynı şeyler yapılmıştı. Marmaray projesine başladığımızda aynı zehirli oklar bize yönelmişti. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Sonunda tamamladık.
KILIÇDAROĞLU'NA YAP-İŞLET-DEVRET TEPKİSİ
Yine Avrasya'da 5'li çete diyorlar ya. Burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşları, Avrasya tünelinin yapanların içindeydi. Boğaz'dan gelip, güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak, "3. köprü 2 beton kuleden ibaret" diye attıkları manşeti, sefilliklerini unutmadık. Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir, bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değildir. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. İGA'yı yaptık, onunla ilgili de konuştu. İGA nedir diye konuşsan bilmez. Şu anda ilk 3 havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı.
Şimdi yüklenici firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıklığı yaptılar. Bu yalanlar sebebiyle tereddüte düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca 'yap-işlet-devret'in ne anlama geldiğini anlatmak isterim. Dünyada 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli kullanan Avrupa'da 3. dünyada 13. durumdadır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda, ulaştırma ve haberleşme alanında 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi ve bir süre bunları işletiyorlar.
"HER YATIRIM ÜLKENİN ORTAK MALIDIR"
Bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Kamu özel işbirliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata 395 milyar dolar, üretime 38 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Antalya Havalimanı'yla ilgili süreyi uzatma ihalesinde 2.38 milyar dolar olarak kasaya girdi. Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin için karlı, kazançlı verimli bir yatırım modelini Türkiye'de yaygın ve etkin bir şekilde kullanmaktan memnunuz. Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, ilçesinde, her karış toprağında, yol, köprü, hastane okul, sulama tesisi yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım, ülkenin ortak malıdır. Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda ücret peşin, hizmet ise peyder peyder yapılmaktadır. Kamu işbirliğinde ise kamudan herhangi bir ücret tahsisi söz konusu değildir. İnşa edilen eser, randımanla şekilde çalışmaya başladığında üste gelir sağlanmakta, işletme bitimi süresi tamamlanınca işletme süresi devlete geçmektedir. İstanbul-İzmir otoyolu işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri toplam 1,3 milyar Euro'dur. Çanakkale Köprüsü'nün akaryakıt tasarrufunun yıllık getirisi 415 milyon Euro olacağı hesaplanmaktadır.
"DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİN EMRİNE VERİYORUZ"
Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın Aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesi bedeli 8 milyar 55 milyon Euro, TAVFRAPORT işletme ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Garanti ödemelerinin önemli bir kısmı bu yüzden ortaya çıkmaktadır. Devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizin yönetim sisteminden her alanda eskiye götürerek tökezletmek ve yere sermektir. Varsın birileri, ellerine tutuşturulan modelleri kendilerinin diye okutmaya çalışsın. Varsın birileri kendi hırslarının, karanlık ajandalarının peşinde koşsun. Biz milletimize ve ülkemize aşığız. Eser kazandırmaya, 2023 hedefimizle 2050 misyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ve ihya etmeyi sürdüreceğiz.
"ÜLKEMİZİ DÜNYANIN SÖZÜ DİNLENEN ÜLKELER SIRASINA ÇIKARDIK"
Ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda önüne çıkan her meseleyi çözdüğümüz gibi hayat pahalığı gibi bugün ki sorunların üzerinden gelecek olacak yine biziz. Bu hizmetleri getirirken karşılaştığımız engelleri, milletimizin gönlünden kopup gelen aldığımız güçle, engelleri aşarak bugünlere geldik. Siyasi, diplomatik, dış ticaret etkinlik alanımızı ülkemizin kalkınacağı şekilde güçlendirdik. Ülkemizi dünyanın sözü dinlenen ülkeler sırasına çıkardık. Ülkemizin vakti ve enerjisi, yıllarca vesayet güçlerinden, demokrasi kağıt üzerinde bırakılarak heba edilmiştir.
Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla milletimizin huzuruna kastedilmişti. Biz kararlı mücadele ile bu sorunu sadece kendi sınırlarımız içinde çözmeyi bırakmadık, terör örgütlerinin başını ezdik, belini kırdık. Mücadelemizi sınır ötesine çıkardık. Türkiye'ye vesayetle, darbelerle, askeri tehditle, uluslararası dayatmayla diz çöktüremeyenler son olarak ekonomimizi hedef aldılar. Biz bu mücadelenin içindeyken dünya Koronavirüs salgının pençesine düştü. Salgın krizi giderek üretim, lojistik, finans alanlarına yayılan depreme dönüştü. Bizim bu dönemde önceliğimiz, insanımızın işini aşını garanti altına alacak bir ekonomik işleyişi sürdürmek olmuştur. Bununla kalmayıp ekonomik planımızı ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve cari fazlayla daha fazla büyütecek bir anlayışa geçtik.
"TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNE SOKACAK PLANLAMAYI YÜRÜTÜYORUZ"
Elbette bu tarihi değişiminde bir bedeli oldu. Milletimiz bize sorumluluğu ülkeyi ve milleti en sert fırtınalardan sağ salim çıkartmak için tehvid etti. Son olarak Ukrayna topraklarının adım adım elinden alındığına bakın. Bu senaryoların hepsi, çok daha fazlasıyla ülkemiz üzerinde oynanmak istenmiştir. Biz insanımızın birliğine, devletimizin bekasına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. Eğer vesayetin ayak oyunlarıyla, çukur eylemleriyle, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemiz aynı karanlık senaryonun güdümüne sokulabilseydi ülkemizin bugün ne durumda olacağını söylemek istemiyorum. Ülkemizi tüm mazlumların ve sığınağı haline getirdik. Toplam 5 milyon. Suriye'den Irak'tan Afganistan'dan gelenler. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda, ülkemize kazandırdığımız eser ve altyapı gücüyle Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak planlamayı yürütüyoruz. Ne yaptığımızı, niçin yapacağımızı sonuçta ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını istiyoruz.
İlginizi Çekebilir