© Haber Kızılelma 2022

MHP'li Adan: Bebeklerin bombalarla katledildiği bir dünya düzeni, Türk milletinin kabul edebileceği bir sistem değildir

MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan, ''Türkiye Büyük Millet Meclisi; küresel işgalcilerin tamamına karşı çıkarak elde edilen milli zaferimizin mimarıdır. Bu meclis; 100 yıl önce olduğu gibi, bugün de emperyalizme karşı ezilenlerin kurtuluş umududur. Bebeklerin bombalarla katledildiği bir dünya düzeni, Türk milletinin kabul edebileceği bir sistem değildir. Bu düzene karşı çıkmak da, bu katliama karşı koymak da; bizim için şereftir.'' dedi

MHP TBMM Başkanvekili Celal Adan TBMM Genel Kurulunda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP'li Adan'ın açıklaması şu şekilde;

Türkiye Büyük Millet Meclisi; küresel işgalcilerin tamamına karşı çıkarak elde edilen milli zaferimizin mimarıdır. Bu meclis; 100 yıl önce olduğu gibi, bugün de emperyalizme karşı ezilenlerin kurtuluş umududur. Bebeklerin bombalarla katledildiği bir dünya düzeni, Türk milletinin kabul edebileceği bir sistem değildir. Bu düzene karşı çıkmak da, bu katliama karşı koymak da; bizim için şereftir.

Gazze’de yaşanan insanlık dışı hadiseler, bütün dünyanın gözü önünde şiddetini artırmaktadır. İsrail; bir devletten ziyade, bir katliam şebekesi gibi davranmaktadır. Tarihî ve dinî bağları sebebiyle Türk milleti de bütün yüreğiyle Gazze’de olan biteni takip etmektedir.

Türkler, mazilerinin hiçbir döneminde savaştan çekinen bir millet olmamıştır. Fakat bizim inancımız; mazlumların gözyaşını akıtmak için değil, zulmü yeryüzünden silmek için savaşmayı emreder. Asya bozkırlarından Avrupa içlerine kadar uzanan şanlı Devletimizin, daima bu cesaret ve iman üzerine dörtnala koşmuştur. Dünyanın neresinde bir mazlumun feryadı yükselse; Türk milleti elini oraya uzatmıştır.

500 yıl önce, engizisyon zulmünden kaçan Yahudileri bu topraklara getiren; Türk’ün şefkatidir. Osmanlı bakiyesi Yahudilere, Türk pasaportu veren ve Nazilerden kurtaran diplomatlarımız; aynı iradenin temsilcisidir. Milletimiz, insanlığın ortak vicdanı adına yapılması gerekeni tarih boyunca yapmıştır. Dünün mazlumları, bugünün zalimleri olduğunda da aynı tavrı sergilememiz; bizim için mecburiyettir.

Kudüs; Selçuklu kartalının kanatları altına girdiğinde, pek çok Anadolu şehri daha fethedilmemiştir. Selahaddin Eyyubilerin, Yavuz Sultan Selimlerin; o diyarın her köşesinde izi, her adımında mührü durmaktadır. Oralar bazılarının söylediği gibi “Ortadoğu bataklığı” değil, bizim medeniyetimizin bir parçasıdır. Bu yüzden de yükselen feryatlar; ciğerimizi yakmakta, yüreğimizi delmektedir.

Türk devletinin, barış için gösterdiği çaba; herkesin gözü önündedir. Türkiye’nin bu hususta talip olduğu şey; ölüm tüccarlığı üzerinden menfaat temini değildir. Türkiye, barışın koruyucusu ve sözcüsü konumundadır. Fakat dünya devlerinin desteğiyle güç sarhoşluğuna kapılanlara, masumların gırtlağına çökenlere “DUR!” diyecek biri varsa; o da şüphesiz Türk milletidir!

İnsanlık suçu işlenirken Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık ofisinin sessizliği Tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi; küresel işgalcilerin tamamına karşı çıkarak elde edilen milli zaferimizin mimarıdır. Bu meclis; 100 yıl önce olduğu gibi, bugün de emperyalizme karşı ezilenlerin kurtuluş umududur. Bebeklerin bombalarla katledildiği bir dünya düzeni, Türk milletinin kabul edebileceği bir sistem değildir. Bu düzene karşı çıkmak da, bu katliama karşı koymak da; bizim için şereftir.

Tarihimizin ve coğrafyamızın bizi çağırdığı vazife, bellidir. Gazi meclis; mazlumun yanında ve zalimin karşısında olmaya devam edecektir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER