Türkiye'nin örnek göçmen politikasını ırkçı partiler ve NATO kafa siyasetçiler üzerinden baltalamaya çalışan, ülkeyi bir tür Suriye'ye dönüştürmeye çalışan güçler bu sefer de Türk bayrağı üzerinden hedeflerine ulaşmaya çalıştı. Bülent Orakoğlu bahsi geçen hain planı bugünkü yazısında deşifre etti.
Türkiye'nin örnek göçmen politikasını ırkçı partiler ve NATO kafa siyasetçiler üzerinden baltalamaya çalışan, ülkeyi bir tür Suriye'ye dönüştürmeye çalışan güçler bu sefer de Türk bayrağı üzerinden hedeflerine ulaşmaya çalıştı. Bülent Orakoğlu bahsi geçen hain planı bugünkü TÜRK bayrağına uzanan kirli eller deşifre oldu: Provokasyonda Pentagon YPG/PKK iş birliği var! başlıklı köşe yazısında deşifre etti. İşte o yazı:
Suriye’nin Azez Cerablus ve Tel Abyad gibi şehirlerinde Suriyelileri Türkiye ye karşı tahrik edenler, bayrağımıza uzanan kirli eller deşifre edildi. Provokatörlerden çoğunun satılmış terör muhibbi rejim, PKK ve İdlib bölgelerinden gelenlerle birlikte Türkiye’de işlediği suçlar nedeniyle sınır dışı edilen kişilerden oluştuğu belirlendi. Provokasyonların Pentagon-CIA ile işbirliği içinde olan YPG/PKK terör örgütü mensuplarınca ve Suriye Milli Ordusu içinde para veya çeşitli vaatlerle kandırılmış cahil, hadsiz küçük birkaç grubun katıldığı iddiaları karşısında Suriye Geçici Hükümeti’nin Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada “Türk bayrağı, toprağımız üzerinde kanı dökülen Türk halkı ve ordusu için bir kutsal semboldür. Bu sebeple devrimin değerlerini temsil etmeyen bazı önyargılı, ve cahil insanların saldırdığı bu kutsal sembole ve mahremiyete saygı göstermeliyiz. Bazı kesimler, Suriye ve Türk halkları arasındaki kardeşlik ile kan bağını düşmanların çıkarları uğruna istikrarsızlaştırmayı hedeflemektedir” değerlendirmesinde bulundu. Suriye Muhalif Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ile yerel Suriye Milli Ordusu (SMO) Üst düzey komutanları da provokasyona karşı yayınladıkları mesajlarda 4 milyon Suriyeliyi koruyan kardeş ülkenin bayrağının yakılmasını kesinlikle tasvip etmediklerini bu hain saldırıların arkasında “PKK/PYD” terör örgütünün uzantıları olduğunu, bu süreci takip etmeye devam edeceklerini kaydettiler.
TÜRKİYE -SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANLARININ GÖRÜŞTÜĞÜ AÇIKLAMASI SONRASINDA ABD BİR ANDA HAREKETE GEÇTİ.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Suriye Dışişleri Bakanı ile görüştük” açıklaması sonrasında ABD’nin istihbarat ve 5’inci Kol faaliyetlerini yürüten birimlerinin bölgede PKK/YPG örgütü ile iş birliği içinde ABD’nin kontrolü altına girebilecek bazı rejim karşıtı gruplar ile toplantı yaptıkları, görüşmeye katılan bir komutanın Türkiye gazetesine yaptığı açıklamadan öğrenilmişti. Zira ABD’nin, Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmesini istemediği, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapılması neredeyse kesinleşen askeri harekatın Ortadoğu’da Amerikan menfaatlerine vereceği zararın dinamo etkisiyle Ortadoğu dışında başka bölgelere de sıçramasını ihtimal dahilinde gördüklerinden engellenmesinin elzem olduğu kanaatinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle ABD’li savaş uzmanları tarafından çok önceden hazırlanan kaos stratejisi gereği Türk bayrağı yakma görüntülerinin servis edilmesinin ardından kaosu körüklemek amacıyla rejim karşıtı bazı küçük grupların liderleri ile yaptıkları toplantıda ucu çok açık vaatlerle Türkiye ile Suriye Milli Ordusu’nun arasını açarak Kuzey Suriye’ye yönelik askeri harekatı dezenformatik hamlelerle önlemeye çalıştıkları gözlenmektedir. Ancak yukarıdaki satırlarımızda açıkça belirttiğimiz gibi rejim karşıtı bir iki küçük grubun lideri ile yapılan görüşmelerin SMDK ve SMO üst düzey liderleri ve komutanları tarafından provokasyon niteliğinde görülerek sorumlularının cezalandırılacağı açıklaması bu küçük grupların Suriye Milli Ordusu’nu temsil edemeyeceklerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle Millet İttifakı medyasının neredeyse tamamının Suriye Milli Ordusu’nun Türk bayraklarını yaktığına yönelik dezenformatik iddia ve haberleri durdurulmalı ve savcılıklara bu konuda suç duyuruları yapılması şarttır.
ABD TARAFINDAN REJİM KARŞITI KÜÇÜK GRUP LİDERLERİNE ‘İDLİB VE HALEP‘TE KURULACAK BİR ÖZERK DEVLET VAAT EDİLİYOR
ABD Fırat’ın doğusunu işgal ederek Suriye’ye ait olan petrolü YPG ile birlikte çalarak Suriye’nin doğusunda kurmak istediği terör devleti olgusunu uluslararası arenada meşrulaştırmak için Suriye’de yeni devletçikler mi kurmak istiyor. Kesinlikle samimi oldukları düşünülemez. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, görüşmede bulunan bir grubun komutanı ABD’nin vaatlerini şöyle sıraladı: “İdlib, Hama ve Halep size verilecek ve özerk bir devletiniz olacak. Dera ve Suveyda, Durzi ve Sünnilerin ortak özerk bölgesi oluyor. Şam, Humus, Lâzkiye ve Tartus bölgelerinde ise Nusayri devleti kurulacak. İlerleyen süreçte PYD bölgeleri ile birleşmek isterseniz ABD ve müttefikleri size her türden desteği verecek. Uluslararası meşruiyet konusunda da yanınızda olacak.’’ ABD’nin açıkça Suriye’nin toprak bütünlüğü, birlik ve beraberliğini bozan bu teklifi Rusya ve İran’a yapmış olması güçlü bir ihtimal sanırım. Hatta ESED’in bile bir Nusayri devletine razı olması da mümkün. Bu durumda yalnızca Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini koruduğu gerçeği karşısında bile Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından öncelikle Kuzey Suriye’ye askeri harekat yapması elzemdir. Terör koridorunu parçalayıp güvenli bölgelere yerleştirdiğimiz sığınmacılar ve Mehmetçiklerimiz PKK/YPG tarafından işgal edilen ve bir terör kampı haline gelen Tel Rıfat ilçesinden yapılan saldırılarda şehit edilmişlerdir. Aynı şekilde terör örgütü, Münbiç ve Ayn’el Arab’da da büyük bir tehdide dönüştü. PKK/YPG’li teröristler Ayn’el Arab ilçesinden Gaziantep’in Karkamış ilçesine havan ve roket saldırılarına devam etmektedirler. Bu Türkiye açısından kabul edilemez bir durumdur. Gereği de açıkça bellidir. Askeri harekatlara tek başına sonuna kadar yeşil ışık. İnşallah!!
Yorum Yazın